Cilt Bakımı Yapmanın Terapisel Yönü
- Zülal Akyıldız
- 27 Ara 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 25 Mar
Cilt Bakımı: Zihinsel Bir Detoks
Günümüz dünyasında cilt bakımı çoğu zaman estetik bir mesele gibi görülse de aslında çok daha derin bir anlam taşıyor bence. Cilt bakımı, sadece dış görünüşü iyileştirmek için değil, aynı zamanda ruhu dinlendirmeyi de amaçlayan bir ritüeldir.
Sabah yüzünü yıkarken, nemlendiricini nazikçe cildine uygularken veya akşam bir maskeyle günü tamamlarken aslında sadece cildine, bedenine değil ruhuna da iyi bakmış oluyorsun. Yoğun koşuşturmacaların olduğu böyle bir dönemde durup bir kendini dinleme fırsatı veriyor ve böylece kendine özel bir zaman ayırmış oluyorsun.
Cilt Bakımı Yapmak İnsanın Kendine Uyguladığı Bir Öz Şefkat Pratiğidir!
Cilt bakımı yapmak insanın kendine uyguladığı bir öz şefkat pratiğidir çünkü ellerini yüzüne götürürsün, seversin, masaj yaparak serumunu yedirirsin, aynada kendine bakıp gülümsersin belki... Bunlar hep kendine uygulayacağın küçük ama güçlü etkileri olan öz şefkat pratikleridir aslında. Bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki dokunma hissi beyne mutluluk veren hormonları salgılatıp, stres seviyemizi azaltır. (İncelemek isterseniz kaynakçada ilgili makaleyi görebilirsiniz.)

Rutinler Güven Verir: Cilt Bakımının Sakinleştirici Gücü
Cilt bakımı yaparken bir rutin içinde yaparız, sabah elimizi yüzümüzü yıkayarak güne başlar; bakım kremlerimizi, serumlarımızı uygularız. Ya da daha farklı bir sıra ve düzende... burada dikkat çekmek istediğim yer günlük hayatımızda devam ettirdiğimiz rutinlerin varlığı ve bu rutinlerin bize kazandırdıkları.
Rutinler genel olarak hayatın kaosuna karşı bir düzen oluşturur. Mesela çok zor bir gün geçirdin, akşam eve gelip her zaman yaptığın gibi banyonda cildine bakım yapmak, kendine ayırdığın o sabit zamanı yine ayırmak, gün içinde yaşadığın stres ve kaygıyı azaltan bir durum haline gelir.

Basitçe beynin sana der ki: ‘ Her şey yolunda, her zaman yaptığın gibi akşam rutinini uyguluyorsun, güvendesin.’
Bu yüzden sürdürülebilir ve uygulamaya devam ettirebilir rutinler tercih etmek; güven duygusunu daha hissedilebilir hale getirecektir. Sende sürdüremediğin veya içine sinmeyen rutinlerinden yakınıyorsan, sayfamı inceleyip, benimle iletişime geçebilirsin.
Dokun, Kokla, Gör, Duy: Cilt Bakımının Duyusal Yolculuğu

Cilt bakımı yaparken kullandığınız ürünlerin kokuları ve dokuları bir terapi niteliğindedir. Nasıl mı? Lavanta kokulu bir gece kremi seni sakinleştirebilir, gül kokulu bir tonik nostaljik anılarını çağrıştırabilir, yağlı bir temizleyiciyle cildine yaptığın masaj seni rahatlatabilir. Cilt bakımı yaparken bu küçük duyusal deneyimlere odaklanmak, anda kalmayı ve rahatlamayı kolaylaştırır.
Farklı bir cümleyle özetleyecek olursak; cilt bakımı yaparken ürünün kokusuyla burun duyu organına, ürünün dokusuyla dokunma duyu organına, bütün bunları yaparken aynada o güzel yüzüne bakarken görme duyu organına, belki sana cilt bakımlarında eşlik eden güzel bir şarkıyla ya da melodiyle duyma duyu organına hitap edip bunu farkındalık pratiğine dönüştürebilirsin.
Cilt Bakımı Yapmak: Kendine İyi Bakma Sanatıdır

Sonuç olarak cilt bakımı, sadece dış görünüşü iyileştiren bir süreç değil, aynı zamanda ruhu besleyen bir ritüeldir. Kendine zaman ayırmak, kendini şımartmak ve her gün birkaç dakika bile olsa iç huzurunu destekleyen bir alışkanlık edinmek paha biçilmezdir. Çünkü kendimize gösterdiğimiz özen, dış dünyaya verdiğimiz en güzel mesajdır.
Bugün sen de cilt bakımını bir zorunluluk olarak değil, kendine sunduğun bir hediye olarak görmeye ne dersin?
Yardım almak istersen sayfama göz atmayı unutma.